27 Aralık 2011 Salı

EŞKİYA BELGELERİ/EŞKİYA KAYIT TERCÜMELERİ MANUKYANDAN ÇALINAN EŞKİYA BELGELERİ

EŞKİYA BELGELERİ/EŞKİYA KAYIT TERCÜMELERİ MANUKYANDAN ÇALINAN EŞKİYA BELGELERİ

MANUKYANDAN ÇALINAN EŞKİYA BELGELERİ
ORTA ANADOLU KÜÇÜK ASYA:40 saat içinde olan bölgede Anda dağı Sakarya yeşildağ da denir.
Bu merkezde 39 sene 11 ay 29 gün 19 saat eşkıyalık yaptık ve büyük soygunlar yaptık. Deniz korsanı Timoryani ve çete başı maiyeti ile Prepetis Marmara deniz sahilinde mine reis burnu civarında içinde deniz girintisi kıvrıntısı yaptığı Bacalı mağara yakınlarında 4 adacıklar karşısından bir yola çıkarak yürüdük ilerde altından acı su geçen mermer ayaklı kemerli halkalı Efem Avam köprüsünü geçerek 4-4,5 saat ileride 3 gözlü kemer köprüden geçerek doğuya 1,5 saat ilerde oldukça sivri ve yüksek karatepeye vardık.

Karatepeye çıkarken de bir yerli anataş üzerine kabartma Çerkez eğerinin takım olarak yaptık. Kantarmasına da katlanmışça vaziyette eğerin üst kaşına taktık. Bu civarda 3 kaynak vardır. Kurt tepenin eteğidir. Zirveye çıktığımızda iki renkli mermerden oldukça büyük boyu iki kulaç 1,85 santim eni bir kulaç 150 santim olan bir tekneyi ana taşa kurnazlıkla yaptık. Ve bir köşesini kasten kırdık şarka,doğuya gelen köşesini. Teknenin sağ ön tarafında rusca yazılar yazılmıştır. Görünmez kapalıdır.bu tekneye çok yakın domuz kotrası vardır. Önünde güneyinde 18 santim bu kotraya 18 basamakla demir ızgaralarla içini girilir.
Tekneye kuzeyden güneye gelirken kaldırım bir yol dereye iner yolun bitiminde iki kaya bulunur. Bu kayanın birinde leğen ibrik resmi vardır. Buraya yakın dokuz lokmalı zincir resmi mevcuttur. Karatepenin doğusunda büyük bir mezarlık çok tarihidir. Karatepenin üzerinde yatır mevcuttur. Karatepenin batı kuzeyinde bir taş yığını vardır. Karatepenin üzerinde bir kayada 21 lokma zincir vardır. Karatepedeki işlerimizi bitirdikten sonra vezir tepeye vardık. Vezir tepede tam zirvede etrafı kaldırım taşı döşeli 22 adım boyunda bir vezir mezarı yaptık. Bu tepede 4 köşe bir taşta çıplak sol ayak resmi vardır. Burada kayada yay ok resmi vardır. Tepede bir taşın üzerinde tabanca resmi vardır.

Vezir tepeden güneye dönersek bir köy bir de vezir köprüsü vede mandıra yerleri görünür. Vezir tepenin poyrazında bir iki dönüm kadar büyüklüğünde bir sazlı göl vardır. Bu gölün ortasında adacık halinde bir karataşta 2 adet güvercin resmi yaptık. Biri yalaktan su içer, biri içmiş yukarı bakar. Bu taş aslında bir çeşmenin yalak taşıdır. Bu gölün doğu kısmı yarıktır. Bu yarık kanalda 40 adet kaldırım halinde taşlar dizilidir. Bütün taşlarda çeşitli işaretler yapılıdır.
Sarı göl doğu tarafında kayalıklarda bir asker ,yeniçeri askeri kayaya tırmanır vaziyette,elinde silah ,kütüklük belinde, sivri külahlı,yan bakar durumda kayaya tırmanır vaziyette resmedilmiştir. Askerin üzerinde bir yan sarkar vaziyettedir. Sarıgölün bir ayağı harami dereye karışır. Suyun karıştığı yerden biraz aşağıda ana kayaya hark(ark) ile domuzluğu oyularak hargın boyu 12 adımdır. Emin ağa namında bir değirmendir. Bu değirmenin içine 3 basamakla inilir. Savak yerine 9 basamakla çıkılır. İlk basamak kırıktır. Domuzluğa yakın sağ duvarın içinde 9 civciv ile bir tavuk, tavuğun başı üzerinde bir civciv yaptık. Bu civcive bir yılan saldırır vaziyettedir.
Değirmenden çıkan suyun sağında ve biraz aşağıda bir yerde bir ayağı kırık ayıyı,ayıcıyı yaptık. Ayıcı ayıyı oynatır halde. Ayıcının sopası yanında dayalı ,elinde defi, sigara çubuğu ensesinde sokulu , değirmenin önünde yarık bir kaya,köpek izli taş vardır. Bu taş binek taşıdır. Bu taşın üzerine çıkıp ta arkanı değirmene verip karşıya bakınca küçük bir mağara görülecektir. Bu mağara askıdadır. Kapının yanına kesme bir yol yaptık. Mağaranın kapısından iki kişi girecek genişliktedir.
İçinde bir çift öküzü ,bir çocuk çeker vaziyette yaptık. Değirmenin doğusunda bir kaynak arası duvarla yapılıdır. Değirmenin önünde çayırda bir incir ağacı Emin Ağa değirmeninin güneydoğusuna 15-20 dakika mesafede , 7 basamakla çıkılan bir mağara, bu mağaranın kapısının üzerinde 6 civcive bir yılan saldırır halde , bu yılanın kuyruğunda kahve değirmeni vardır. Yılana da şahin kuşu saldırır haldedir. Bunların yanında bakraçlı bir kız resmi vardır. Mağaranın tavanında çatlak, bu çatlaktan sol el ile alınacak bir harita vardır. Bu mağaranın kapısının karşısında ,40 adım mesafede Emin Ağaya ait mezar vardır.
Başında siyah putlu bir taş vardır. Bu mağaranın önünden geçen patika yolunun üzerinde 12 dikili taş vardır. Yedinci taş putludur. Haramidereye sarıgölün suyunun karıştığı bir noktadan yukarı doğru yürürsek aynı suyun ayağından dönen 3 değirmeni görüp geçeriz. Dereyi daha yukarı takip edersek dağın alan kısımlarında sarı meşeliğe geliriz. Sarı meşeliğin tam ortasında 2 öküz kıç kıça yatar vaziyette yaptık. Öküzlerden birinin boynunda 7 lokmalı zincir. Diğerinde bir çan vardır.
Bu oyalandığımız yerler vezir tepenin batı istikametindedir. Biraz daha yukarılarda ki kısımlarda kirazlı yaylada ,bir tek öküz boynunda çan, otlar halde görülecektir. Bu kirazlı yaylaya 2 saat mesafede , Erikli Yaylada pek çok nişanlarımız vardır. Erikli Yaylaya yakın bir yerde top koru içinde ,hamile kadın, elinde bir çocuk ,top koruda 7 adet mezar vardır. Bu mezarlar aslında bir yığmadır.

Ortada ki yığmanın tam ortasından , kıbleden kuzeye bir kaldırım yol gider. Top koru ardıç ağaçlıdır. Bu top koru alanı girişinden geriye dönüp harami derenin yukarı kısmını takip edince dere ikiye ayrılır. Sağ kola giden şeytan deredir. Şeytan derede 3 tarafı ana taştan hargı(ark) dahi ana taşa oyulmuştur. Hargı 5 adımdır. Bu değirmen Alibey değirmenidir.
Değirmen ile dere arasında basamakla çıkılan bir sofra kaya vardır. Sofradan aşağıda 200 adım kireç kuyusu vardır. Biri derenin sağ tarafında, diğerleri sol tarafındadır. Derenin taşları mermer kireç taşlarından olup derenin diğer yakasında kızılcık ve ıhlamur ağaçları vardır. Dereden aşağıda siyah kırmızılı topraklık ve karşısında ak topraklık vardır.
Alibey değirmeni 3 tarafı ana taşa oymadır. 3 sağ, dördü sol tarafta giriş delikleri vardır. Değirmenin içine 3 basamakla girilir. İçinde sol tarafta bir ocak şömine vardır. Şöminenin içinde bir put vardır. Değirmenin duvarında bir kandil konacak yer vardır. Değirmenin kapısının sağında bir metre boyunda ,bir put değirmenin sol tarafında 7 basamakla savak başına çıkılır. Değirmenin kapısına karşı muska bir çayır, bir dönüm kadar bahçesi vardır.
Bu çayırın her üç köşesinde demir kazıklar çakılıdır. Bu değirmenin doğusuna rastlayan dağın birinci tepesini aşarak kazan dereye varırız. Kazan derede her bir tarafı ana taştan oyulmuş ve bizler tarafından kapatılan bir dağarcık değirmeni yaptık. Domuzluktan dökülen suyun altına bir domuz resmini yaptık ve değirmenden biraz aşağıda 5 arşın kadar yükseklikten dökülen suyun altını taşlar ve molozlarla kapadık. Havuza yakın bir yerde bir oturak koltuk taşı vardır.
Bu taşın karşısında 30 cm boyunda bir put yaptık. Bu putun bir ucu uzundur. Buradan baktığımızda bir mağara göreceğiz. Bu şelalenin bulunduğu dere suyunda alabalık yaşamaktadır. Şelalenin yukarısında, kayanın yüzünde bir balık resmi vardır. Bu kayada değirmen doğusunda bir fırın ağzı şeklinde bir yer vardır.
Dağarcıklı değirmenin önünde yarım dekarlık bir çayır vardır. Orada bir binek taşı, onun yanında karpuz biçiminde yarık bir taş vardır. Yarığın ortasında bir taşta kurt resmi vardır. Değirmene gelen bir kaynak suyu tam 200 arşın mesafeden gelmektedir. Bu sudan su içerken dizimizi dayadığımız taşta küçük bir put,suyun geldiği yerde bir duvar, değirmenin üzerinden bir yol kuzey istikamete doğru talip edersek bir kara orman mevkiinde alnı kesik bir kaya göreceğiz.
Bu kayanın ortasında demir halka çakılıdır. Bu taşın yukarısında batıp çıkan su kolsağı vardır. Bu alnı kesik kayanın sol tarafında çam tepesine benzeyen bir yapma oyuk vardır. Bununda sol tarafında tosbağa resmi yapılmıştır. Buranın karşısında ki taşın üzerinde bir koltuk, bu koltuk taşı karşıda ki kayaya bakarsak gözlük biçimindeki halkalı kayayı görürüz. Halkalı kayaya sırtımızı verip , sarp kayalardan döşeme taşlı Bağdat yoluna ineriz. Bu yolu bir arkalayıp oradaki dereden karşıya geçeriz. Halkalı kaya karşısındaki bir yokuşa tırmanırsak bir eski harabelik bir yere geliriz.
Harabeliğin önünde çayırda 3 adet taş yığını vardır. Bu havalide sahte bir çok nişanlarımız vardır. Daha yukarıda kayalıklara çıkarsak kalemden çıkma bir oturak taşı görürüz. Üzerine oturduğumuz zaman alnı kesik kayada ki halka ile aynı hizaya gelir. Halkalı kaya 24 santimetre yüksekliktedir. Yerden 18 santimetre yukardan 6 santimetre bulunan halka iki yataklıdır. Her iki tarafa yatar bu halkalı kayanın sağında ki boğaz içinde suyu ayakta içilebilen taş oluktan, akan bir çeşmeyi buluruz. Taş oluklu çeşmenin önünde büyük taşlarla yapılan bir kaldırım vardır.
Çeşmenin üstünde ki sırtta Sinekli Mağarayı buluruz. Bu mağara Halkalı Kayanın karşısındaki sırtta Sinekli yamaçta bir yerdedir. Sinekli Mağaranın içine girdiğimiz zaman sağ tarafta bir nal resmi vardır. Daha ileride yol ikiye ayrılır. Halkalı kaya önünden geçen taş döşemeli Bağdat Yolunun güney istikametini takip edersek yukarıda sırtta bir Ceneviz Kalesine girince bir türbe görürüz. Sinekli mağaranın diğer kapısından çıkarsak biraz ileride yol ikiye ayrılır.
Sağa gideni kazana benzeyen bir kavis çizerek Kudret Kalesinin dibine gider. Bu kudret kale 14 santimetre yüksekliğinde önü ovaya açılan bir yer altı kalesidir. Kudret kalesinin coğrafyası aslen şöyledir. Dersaadetin güneyinde o zamanlar Dersaadetten tam 7 saatte yelkenliler ile ulaşılan Aksu , Akçay boğazı , dikenli boğazı Yeniköy ormanlarından Kayacık boğazına çok yakın , dört köyün ortasında , Karahasan Köyü, Tahtalı Seyran Köyü, Çukurcambaz köyü, Kayacık Köyü boğazı, Kayacık köyünün her iki tarafı sarımtrak ve kabamsıdır.
Toprağı deve tüyü rengindedir. Ve deniz kenarında Yeniköy ormanlarından kuru bir derede, sarp bir yerdedir. Kudret kalenin doğusunda Sarı kaya pamukçu yokuşu, Kirazlı BU BİLGİLER PAYLAŞIM MAKSATLIDIR GERÇEKCİLİYİ TARTIŞILIR

Altın Tozu

 


Altın tozu hakkında duyarsınız bir küp bulduk içinde kömür tozu vardı döktük sonra derki  araştırdık bu döktüğümüz altın tozu derler bakın altın tozu küp içinde çıkmaktadır ve anlaşılması çok kolaydır nedeni ise çok ağırdır avucunuza alsanız ağırlığı ve altın tanesini çok kolay hissedersiniz.eğer kömür tozu ile karıştırılmışsa anlaşılmasın diye yine ağırlığında anlarsınz suyun içine koyduğunuzda hemen parlamaya başlar ve suyun dibine çöker.bulan birinin anlatmasına göre toprak almak için kazım yaparken kazmayı vurduğunda bir patlama oluşuyor parlak bir ışık gözleri kamaşıyor hemen yanında bulunan bir kaynağa gidip yüzünü bol su ile yıkıyor.bakıyor bir küp 20 kg civarında bir küpün içinde sarı parlayan bir toz tahlil yaptırıyor 21,8 ayar altın işte böyle arkadaşlar darısı sizlerin başına.



Daha sonra şu toz olayına gelelim...yapılacak işlem çok basit aslında bu toz veya kül herneyse, ufak bir potaya koyup eritilebilir.eğerki bir maden ise ısıyla eriyecektir ve zerrecikler şeklinde yavaşyavaştoplanacaktır potada.. daha sonra bu eriyik soğumadan bir demir parçası ile hafifçe pastırıp biraz genişyüzey oluşturun ve incelmesini sağlayın kütlenin sonra bir maşa (çift) yardımı ile potadan alın... seyreltilmiş(su + sülfirik asit) sülfirik asit içine bıraktığınızda altın veya gümüşise zaten kendi rengini alacaktır biraz mat bir halde ama.. eğerki göz aşinalığınız varsa ayarını bile 3 aşşa 5 yukarı tahmin edersiniz (bu altın için geçerli)..

Dikkat bu altın tozu işinde dolandırıcılık çok yapılmakta saf ayağına yatan bir takım şahıslar altın tozu bulduklarını ve bunu elden çıkarmak istediklerini söylerler siz gittiğinizde size biraz gerçek numuneden verirler hatta poşetten size aldırırkar numuneyi sizler tahlil yaptırırsınız ve doğru çıkar işte dolandırıcılık bundan sonra başlar malı sizle gelip paraya çevirmek istemez sizde malı götürmeden işlem yapamazsınız çünki alıcı eritip kontrolunü yapacaktır.mal sahibi size derki 10-20 bin tl en az bulup gelin size 1,1,5 kg kadar vereyim der sizde başlarsınız para aramaya veya sizde varsa verirsiniz ve size malı verirler verilen mal tornada çekilmiş prinç tozlarıdır işte burda dolandırıldığınızı anlarsınız.onun için bu gibi işlere tenezzül etmeyin.

DEFİNECİLİKTE 10 ALTIN KURAL

DEFİNECİLİKTE 10 ALTIN KURAL

Definecilikte kullanılana 10 altın değerindeki kurallar



1- Ön araştırma ve kazı işlerinde arkeolojik metotlardan faydalanmak.



2- Toprak yapı ve katmanlarını tanımak için Jeolojide faydalanmak

3- Ele geçen eserin hangi çeşit madende yapıldığını yada hangi kıymetli taş kullandığını anlamak için Madencilik Dalında faydalanmak.

4- Araştırma ve kazı maliyet bilançosunu çıkartmak

5- Gerek kayalardaki figüranlarda gerekse elde edilen tarihi eserleri tanımak için Sanat Tarihi ve Medeniyetler Tarihinde faydalanmak.

6- Kazı bir ameliyata benzer, toprağı neşterlemeden önce yüzeysel verileri iyi bir şekilde tahlil etmek.

7- Sonuca daha erken ulaşmak için teknoloji kullanmak.

8- İşaret, figüranlar alfabe ve matematik kurallarında oluşur. İşaretlerini dilini öğrenmek uzunluk derinlik ölçümlerinde matematiğin uzunluk birimlerinde, Kaya mezarları, Tümülüsler, şahıs gömüleri bir takım kuralları çözmek için geometride faydalanmak.

9- Halk biliminde faydalanmak

10- Antik toplumların dinsel ve etnik yapılarını hareketlerini öğrenmek için Dinler Tarihinden faydalanmak

İşaretlerin anlamları

İşaretlerin anlamları






geyik ve karaca işareti

geyik ve karaca işareti

 

Geyik: Bu tip işaretlerden geyik, genellikle zirve dağ veya tepelerin başlangıç noktasına yapılmıştır. Yapıldığı kayanın bulunduğu zirveye çıkış istikametinde heryer çok iyi gözlenmelidir. Geyiğin başı,boynuzları veya ayakları yön verebilmektedir.



Karaca: İşaretlerin yapılış esnasında yapan insan, mantık yolunu kullanmıştır. Karaca işareti ise, genellikle geyiklerin zıttında dere veya ırmak kenarlarında yapıldıkları görülmüştür. Karaca ayak izleri yön verici işarettir. Karaca tek başına ise, baktığı istikamette gömü çok yakındır. Farklı renkte ki kayalar,düz kaya bloklarına,dere içlerindeki farklı kayalara bakılmalı ve çevre çok iyi gözlenmelidir. Gömüsü çok basit yerde olup,işçiliği çok kısa sürmektedir.


Çözülmüs 2 örnek geyik hakkında.


1.topal ayaklı geyik..

malı işaretin üst tarafından gecen patıka yolda ..geyıkle arası 21 adım..üst patıka yolda dikili tasda malıda tasın içinde almıslar..

ayrıca:dikili tasın yakınlarında birde magara bulmuslar..magaranın önunde durunca magara ya bakarak sol elini kaldırıp magaranın dışına elini koyunca ele denk gelen yerden kaya kasası gibi bir yerdende mal almıslar..


2)normal her uzvu tamam olan geyik(karaca)..

bir kayada karaca bulmuslar ve ve baktıgı yönde 90mt de bir kayada avcı resmı bulmuslar..avcı ile karacanın ortamerkezınde yani 45 mt de zeminden emanetini almıslar...

GÖMÜ YERLERİ / ESKİ RUM VE ERMENİ EVLERİNE AİT GÖMÜ YERLERİ

GÖMÜ YERLERİ / ESKİ RUM VE ERMENİ EVLERİNE AİT GÖMÜ YERLERİ

Eski evlere ait gömü yerleri.:

Kişilerin kendileri ne ait olan altın para ve kıymetli eşyalarını sakladıkları  mekanların en başında evler gelir.

Bunun sebepleri kontrolü mümkün ve  göz önünde olmasından kaynaklanır.

Böyle düşünülmesinde doğal  karşılanır. Aynı zamanda bu tip yerlerin kullanılması dikkat çekmeyi de  engeller.

herhangi bir ev ortamında arama yapılacağı zaman işte bu  noktaların göz önünde tutularak çalışmaya başlanması gerekmek dedir . Burada  yine o klasik soruyu kendimize sormamız gerekir.

( ben olsam bu ortamda  nereye gömerdim?) bu soruya tam cevap verebilmek çoğu zaman mümkün olmayacaktır.  İnsanların düşünce ve bakışları birbiriyle her zaman örtüşmeyecektir. Birinin  önemli gördüğü bir noktayı bir başkası hafife alabilir. Gömüyü saklayan insanın  bu noktadaki davranışını ve tercihini belirleyen esas unsurlar, onun kültürü,  kafa yapısı ile ilgilidir. Bu yüzden her ev ortamında gömünün aynı yere  konulduğu yorumu yanlıştır. Bur da önem arz eden ana noktayı şöylece ifade  edelim. Gömü sahibi malını ister evin içine koysun ister bahçesine malının gözü  önünde olmasını ve kontrolden uzak kalmamasını sağlayacaktır. O nun içinde yatak  odasının penceresinden rahatlıkla göreceği oturma odasının camından  gözlenebilecek açı ortak noktaların hedef alınması gerekir.

Evlerde  saklama yeri olarak tercih edilen ana noktalar şu şekilde sıralayabiliriz. 

1. ye mek ve ekmek pişirme noktaları olan (ocak)lar .buralarda gömüler  ateşin tam altına gelen noktaya yapılabildiği gibi,bacanın içinde bir bölüme  veya dış temel dipleri kullanılabilmektedir.

2. merdiven atları..  buralarda tespit yapılırken eve giriş merdivenleri olabileceği gibi;iç mekandaki  üst kat merdivenlerini de dikkatle gözlemlemek gerekir.merdivenlerin önemli olan  noktası en alttaki veya alttan üçüncü basamağın iç dolgusu olabilir.özellikle  taş veya moloz dolgulu merdivenler bu açıdan önemlidir.

3. kapı  eşikleri.. evlere girişte çoğu insanın dikkatini çekmeyecek olan noktalardan  birisi sürekli üzerine basılarak geçilen kapı eşikleridir.bu noktalar çoğu  define avcılarının nasip elde ettikleri noktalardır.bunun için sokağa açılan  kapının iç eşiğinin altını sağlıklı bir biçimde tespitten geçirmek gerekecektir. 

4. avlu içinde uzun ömürlü ağaçlar.. bunlar genellikle armut ceviz alıç  ve dut ağaçlarından oluşur.zaman zaman çam ahlat gibi ağaçların altı veya belli  mesafede yakınları tercih etmekle beraber.değişik ağaçlar avlu içinde pek sık  görülmemektedir.ismini verdiğimiz meyve ağaçları Anadolu nun sıkça rastlanan  türleridir.bu tür ağaçlar gömü anlamında şüphe uyandırıyorsa bunların ev  tarafından görülen yönleri içinde 3-5-7 gibi adımlarla çevresi cihazla  taranmalıdır.ve tespitler buna göre yapılmalıdır.şayet aynı avlunun içinde iki  veya 3 gibi fazla sayıda ağaç mevcutsa bu durumda ağaçlar arasında geometrik bir  bağlantı kurulmalıdır.

5. ermeni evlerinde saklama metotları içinde eski  evlerin büyük odalarındaki tavanda kullanılan (baba ) diye adlandırılan hatıl  ağaçları içinde saklama yöntemleri vardır. Paralar ve kıymetli eşyalarını bu  ağaçların içine 2 parmak girecek şekilde delik açılarak deliğin içine parmakla  bastırılarak sıkıştırılır. Ve delikler parayla doldurulur.

6.ermeni ve  Rumlara ait eski evlerin kalın duvarlı olanları içinde pencerelerin iç/alt  kısmının oyularak paraların buralara doldurulması metodu bayağı yaygın  rastlanmaktadır.

7.ahır ve kilerler. Hayvan barınağı olarak kullanılan  ahır, Mekanları içinde özellikle saman doldurulan herkesin her an göremeyeceği  mekanlar olan samanlık altları çok önemlidir. Kilerlerde ise harman zamanı  bitirilip ev sahibinin bütün kışlığı olarak çuvallar dolusu buğday veya un  malzemesinin tam altına gelen noktalar dışarıdan bir insanın hemen müdahale  edebileceği noktalar değildir. Bu tür yerler insanların gözünden uzak olan  hedeflerdir.

8.evlerde bulunan kuzu neler kaç adet olduğu bunların  tamamının bacaları olup olmadığına dikkat etmek gerekir. Bacası olmayan sahte  kuzu ne yemek pişirme yerleri mevcuttur.

9.evlerin üst bacalarında  araştırma yapmak orda değişik bir taş veya baca kapaklarının içini mutlaka  kontrol etmek gerekir.

Bunların dışında akla hayale gelmeyecek pek çok  noktalardan gömü çıkma olası çoktur. Bunlardan kuyular, Hayvan su içme yalak  altları, Dibek taşı altları, gömme banyolar ve buna benzer sayamadığımız birçok  yerlerde dikkatli ve araştırma yapılmalıdır.

Eski bir Rum evinde yemek  pişirilen ocağın yerinde iki baca deliği görülmüştür. Bir baca deliğinde küp  diğerinde ise normal havalandırma vardır. Soyguncular evleri bastığında  yaşlılardan öğrendiğime göre soba borusu olarak kullanılan deliğinden boru  çıkarılıp küp olan deliğe sokulduğu tarafıma anlatılmıştır. Zekalarına diyecek  bir şey bulamamıştım.

Definede Tuzak Çeşitleri

çeşitli tuzaklar:Ölüm tuzağı yorumlaması ile ilgili bir konu daha; asla bulunmuş tuzaklar ile ilgili bilgiyi saklamamalıyız ve tüm ayrıntıları ile onları diğer arkadaşlar ile paylaşmalıyız. Gerçek yorumlar ile tuzakların ayrıntılarının aktarılması önemlidir. Onların nasıl yapıldığı ve nasıl bertaraf edileceği konusunda tüm arkadaşları haberdar etmeliyiz.
2001 ocak-şubat Bir Altın Arayıcıları Magazininde Meksika da bulunmuş 300 yıllık ve hala aktif olan bir Ölüm Tuzağının fotoğrafı yayınlanmıştı. Konuya devam ettiğiniz de yayınlanmış bu tuzağın kontrüksiyonuna benzer bazı tuzak sekillerini ve bu tuzakların nasıl çalıştığını göreceksiniz.


Birinci şekil ölüm tuzağı bulunan tünelin önden görünüşüdür. Bu tür tünel girişlerinde daha önce bahsettiğim yukarıyı gösteren semboller olabilir. Genelde tuzak doğrudan kapıya bağlıdır ve kapı kırıldığında yandaki kilit görevi gören bağlantılar yerinden çıkar, ve bu tünele ait ikinci şekilden de daha iyi anlaşılacağı gibi üstteki kaya ve hemen peşinden yığılı kum tünel girişini ve üzerinizi kapatır.


1-KUM DESTEĞİ İLE ÇALIŞAN TUZAK

Bu tuzak kum bloğunun dikey duran büyük kayanın altına sıkıştırılması ile oluşur. Bu tip tuzaklarda karşıdaki kayanın bir tuzak olduğu anlaşılmaz, sanki önlerinde bir kapak veyahut bir sandık,kutu varmış gibidir. Bu kutunun önündeki kol çevrildiğinde sandığın arkasında açılan boşluktan kum aşağıdaki boşluğa dolar ve altının boş kalmasıyla kaya öne doğru yuvarlanır. Bu tuzaktaki kaya tünel duvar ve tavanlarına benzetilmiştir. Böyle bir sandık bulduğunuzda onu öylece bırakırmısınız yoksa içinde ne var diye içine bakarmısınız ? Elbetteki bir çok arayıcı heyecan ile önce içine bakar.



Yapmanız gereken ilk şey önce onun resmini çekmek olsun. Ve bunun bir tuzak olup olmayacağı ile ilgili kutunun alınması konusunda düşünülebilecek şeyler :

1.Kutunun içinde ne olduğunu anlamak için açmalı mıyız ?

2.Hazine sahipleri hazineyi böyle bir duvarın dibine sabitledikleri sandığa koyarlar mı ?

3.Bulduğumuz tuzak olduğunu anladığımız bu sandığı (kutuyu) öylece bırakmalı mıyız ? İleriki bir tarihte ölüm tuzakları hakkında bilgisi olmayan başka birisi bu tuzakla karşı karşıya gelirse ne olur ?

2- YER TUZAKLARI

Bu tuzağın nasıl çalıştığını anlamak oldukça basittir. Yüklü bir ağırlık yapay taban üzerinde bir tarafa yüklendiğinde yapay tabanın dengesi bozulur. Genelde bu denge 45 kg. göre hazırlanır. Bu denge ağırlığı alttaki odanın şekline ve büyüklüğüne bağlıdır. Bu tuzak için semboller ve işaretler duvarların üst kısımlarına yakın bulunur. Ve tuzak sembolden sadece birkaç feet uzaklıkta bulunur.
Tabandaki tuzağın aralıkları görünmeyecek şekilde yapılmıştır. Çok dikkatli bakıldığında çatlaklar belli olur. Bu tip tuzaklar dünyanın her yerinde bulunur.





Geçtiğimiz yıl, arayıcılardan biri Arkadaşlarını ziyarete gittiğinde araştırmalarını anlatmıştı:

Orada iken o civarda bir araştırma yaptım, Araştırmamın başlamasından birkaç gün sonra, üzeri işaretlenmiş bazı kayalar buldum, dikkatli araştırmalar sonucunda yılan ve daire işaretlerine ulaştım.Yılanların bazıları aşağıyı gösteriyor bazısı ise halka şeklinde idi. Merakım iyice arttı ve etraftaki kayaların tümünü araştırdım. Bu yılanlar ve çemberlerin birkaç metre aşağısında, oldukça garip görünen bir kaya gördüm. Onun doğada görünen herhangi bir kayaya benzemediğini anlaşılıyordu. Kaya üzerinde bir insan silüeti kazınmıştı ve silüet görüntüsünün çömelmiş ve kayaya yaslanmış, itermiş gibi bir görüntüsü vardı. Silüetin kol ve ayak kasları (pazıları) dahi belliydi. Sol kolunda, kazınmış bir çentik vardı.
Birkaç gün sonra, bir tepenin yamacında etrafı büyük bitkiler ile kaplı molozların ve çöküntülerin bulunduğu bir alan buldum. Bu alan normal doğa yapısı değildi (Bulduğum insan silüeti işaretinin yaklaşık 45 metre sol tarafında idi)
Taş molozları ve bitkileri temizlemek birkaç günümü aldı. Taş molozların altında aktif durumda bir ölüm tuzağı vardı. Onun nasıl bir tuzak olduğunu ve nasıl çalıştığını anlaya çalıştım. (bu fotoğraf çekildikten sonra, bu alanda çalışan insanlar, kayaları tepeden aşağıya yuvarlayıp tuzağı serbest bırakmaya karar verdiler)
Ölüm tuzağı fotoğrafına baktığımızda, oldukça büyük bir kayayı destekleyen küçük kayalar görüyoruz (1 resim), Büyük kaya altına küçük kayalar sıkıştırılmış ve küçük kayalar alındığında hareketi sağlanacak şekilde ayarlanmıştır. Aynı zamanda önü küçük kayalar ile kapatılarak asıl büyük tuzak mağaranın önüne gizlenmiştir.
#2 numaralı kaya büyük kayayı desteklemek için tuzak kayasının sağ tarafına yerine uydurularak sıkıştırılmıştır

2 resimdeki kayaya çok dikkatli bakalım, onu fotoğrafta gördüğünüz diğer bütün kayalar ile karşılaştıralım, bu kaya ile ilgili farklı bir şeyler dikkatinizi çekiyor mu ? tekrar bakın, kayanın ön yüzü dikkatlice bir insan başı/yüzü gibi şekillendirilmiştir. Ona tekrar bakın, kayadaki gölgelere ve ilginç noktalara tekrar bakın. Yüzü görebiliyor musunuz ?
Bu ölüm tuzağını bulmam ve sizlere tanıtmam ile eminim sizlerinde araştırma bilgi kitabına yardımcı olmuşumdur. Ben bu tip bulduğum tüm ölüm tuzakları bilgilerini ve belgelerini katalog haline getireceğim.
Ölüm maskesi çizilmiş kayalar araştırmalar esnasında bulunabilir. Mesela bu Ölüm maskeleri eski hindistan da çok kullanılmıştır. Eski hint yerlileri bu ölüm maskelerinin kötü ve uğursuz olduğuna inandıkları için hazineyi mağaraya gizleyen kişi mağara girişine bu ölüm maskelerini kazırdı ve yerlilerin bu batıl inançları sayesinde hazineyi onlardan korurdu.

hilal yıldız işareti

 

Hilal, yıldız:Bu resimlerin içinde “+” işareti varsa resmin yanında gömü olabilir. Tek başına hilal işareti mezar anlamındadır.Ağzının açık kısmı yönünde araştırma yapmalısınız. Tek başına yıldız işareti fazlaca kullanılmamasına rağmen, açık anlamını taşımaktadır. İşaretin bulunduğu arazide yakınındaki düzlük arazide araştırma yapmalısınız. Ay ve yıldız birlikte işaret olarak yapılmışsa, ermenilerin kullanmış olma olasılığı bulunmaktadır. Ülkemizde ki bazı köprü ve kemer ayaklarına yaptıkları görülmüş ve yakınlarından gömülerin çıktığıda bilinmektedir.

murçlu kayalar

 

 




Murçlu kayalarKayalarda veya taş zeminlerde veya çeşmelerde bulunan ufak delikçikler gibi sıralı ve belli bir sayıya hitabeden murç izleri şu şekilde yorumlanır

Bu tür düzenekler Frig,Roma Bizans medeniyetlerine aittir.Sayma sistemidir.


Her bir murç izi bir adımdır.Batı yönlerine doğru adımla ve değişik bir kaya bulmanız gerekir. unutmayın define işaretleri tek başına olmaz mutlaka ikinci yada üçüncü işareti de bulmanız gerekir.



Yada bölgede mezarlık alanı vardır iyi bir yüzey araştırması yapılmalı.

topal ayı işareti

topal ayı işareti

 

 




Topal ayı:Eşkiya işareti olarak bilinmektedir. Aslında bu işaret net olarak çözülmemiştir. Aşağıda yazacaklarımız net yorumlar değildir.



1- Define mağaranın içindedir. Önce ayının topal olan ayağını bulunuz ayak yakınlarından mağara mahzen işareti arayınız. Tüm uzuvları varsa ayının bulunduğu kaya giriştir. Eksik uzuv varsa eksik uzuv aranmalıdır. Hedef kapalı mağaradır ve 50 mt. den uzak olamaz. Malzemesi içeride açıktadır. Uzuvlar eksikse ayının eksik uzvu aranmalıdır. Civarda 50 metrelik bir alanda mağara arayınız. Bulursanız zaten parayı da buldunuz demektir. Eğer ayı tam ise resmin olduğu kayada çalışmalısınız. Ayının baktığı yön de önemli. Mağarayı bulmanız yeterli olup hazinesi ise mağaranın duvarında kabartma olan taşların arasındadır. Topal ayının ayağını dereye yakın kayalık yerlerde arayın ayrıca karşı taraf ve hizalarına bakmanız tavsiye edilir.





2- Ayı pençesi orman muhafızı veya orman gözetleyici kavramlarıyla ilişkilendirilir. Bu motif cesurluğu, bilgeliği, gücü ve bereketi de simgeler. Bu pençe bulunduğunda çevrede topal bir ayı aramak gerektiği söylemi defineciler arasında sürekli konuluşagelen bir söylemdir.



3- Çok değerli ve çok aranılan bir işarettir. Size bakan bir kayada ve normal ayı büyüklüğünde tasarlanmış olmalıdır. İki hazinesi olduğu söylenir. Birincisi eksik sağ ayağın bulunduğu kayanın altında. İkincisi ise yakınlarda 7-8 basamaklı bir merdiven varsa üzerinde ok işareti olan basamağın altında.




4-topal ayının 50 metre önünde kesik ayağı vardır.ayağın altında hediyesi vardır.baktığı yönde 30 ila 150 metre mesafede derenin karşısında 3 basamak merdiven vardır.topal ayının mahzeni burdadır.



AYI (KABARTMA): Tüm uzuvları varsa bulundugu kaya gırıstır. Eksık uzuv varsa aranmalıdır. Hedef kapalı magaradır. Ve 50 m den uzak olamaz. Malzemesi içeride açıktadır. uzuvlar eksikse ayının eksik uzuvu aramalısın.civarda 50 mt.lik bialanda mağara ara.bulursan zaten parayıda buldun demektir .eğer ayı tam ise resmin olduğu kayaya çalış.ayının baktığı yönde önemli. EŞKİYA BU İŞARETLERİ HER YERE YAPMIŞ SAHTESİNİ GERÇEĞİNİ BULMAKDA PİYANGO GİBİ BİR ŞEY TOPAL AYININ KESİK AYAĞINDA MÜJDESİ 50 KG ALTIN OLDUĞU KENDİSİNDE İSE MÜTHİŞ HAZİNE OLDUĞU DİLDEN DİLE SÜREGELMİŞ VE BUNLARDA BAZI EŞKİYA BELGELERİ İLEDE BELGELENDİRİLMİŞTİR BUNA İSTİNADEN TOPAL AYI HİKAYESİ GENELDE HER BÖLGEDE RASTLANILMAKTADIR…

mağarayı bulman yeterli hazinesi ise mağaranın duvarında kabartma olan taşların arasındadır. ALLAH a emanet olun..! topal ayının ayağını dereye yakın kayalık yerlerde ara karşı taraf ve hizalarına bakmanı tavsiye ederim.
Bu işaret çok aranılan ve çok değerli bir işarettir.

1- size bakan bir kayada olması gerekken bu işaret normal ayı ebatlarında kaya ya çizilmiş olmalıdır. Ayının sağ ayağı yoktur. İki yerde hazinesi vardır. Hazinesi de külçe altındır. Birinci hazinenin yeri şu şekildedir; bu işaretin yakın çevresinde bu topal ayının ayağı vardır. Çok dikkatli bakılmadıkça bu ayağı bulmak imkansız dır. Bulduktan sonra o ayağın bulunduğu kayanın altını kazın birinci hazine buradadır. İkinci hazine ise yine işaretin çevresinde 7 yâda 8 basamak olmalıdır. İşte bu basamakların birinde bir ok işareti vardır. O ok işaretinin olduğu yöne doğru gidin orda sizin karşınıza kapalı veya açık bir mağara çıkacaktır. Çıkmazsa eğer okun olduğu basamağı bir balyozla yoklayım boşluk varmı varsa taşı kırıp hazineye sahip olabilirsiniz. İkinci hazinede buradadır. ( literatüre göre bu topal ayının hazinesi eski eşkıyalardan volçan'a aittir. )
2- birde çerçeve içine alınmış topal ayı vardır. Bu topal ayının ayağını bulduğumuzda ayağının karşısında bir mağara bulunmaktadır. İşte o mağarada ayının hazinesi bulunmaktadır. Mağaraya girişte mağara içine bir adım atın ve adım attığınız yeri kazın orda bir heykel vardır. Bu hazinenin müjdesidir. Mağaraya girdiğinizde tavana bakın tavanda nuska (üçgen) şeklinde bir kabartma olmalıdır o kabarmayı kırın ve içinde bir harita ve iki tane altın para vardır. O harita mağaraya saklanan hazineyi göstermektedir. Mağaranın duvarında büyükten küçüğe doğru çizgiler vardır bu çizgiler sekiz tanedir. Ve küçük çizginin gösterdiği yerde ayının hazinesi vardır.

Kabartma Ayı: Şayet tüm uzuvları tam ise bulunduğu kaya giriştir. eksik uavu varsa eksik olan uzuv aranmalıdır. Hedef kapalı bir mağaradır ve 50 mt den uzak olmaz.malzemesi içeride açıktadır.

toprak çeşitleri

toprak çeşitleri

 

 

TÜRKİYE’DE TOPRAK ÇEŞİTLERİ

--------------------------------------------------------------------------------

1-) ZONAL TOPRAKLAR ( YERLİ TOPRAKLAR )

Ülkemizde düz ve hafif eğimli alanlarda iklim şartlarının etkisi altında oluşan fiziksel ve kimyasal özellikleri açısından farklı horizonlar ve katlar gösteren topraklardır.

1.1 KIRMIZI RENKLİ AKDENİZ TOPRAKLARI
( TERRA – ROSSA )

Bu topraklar, Marmara Bölgesi’nin güney kesimi ile Ege Bölümü ile Akdeniz Bölgesi’nin tamamında görülmektedir.
Kireçtaşı marn kil ve konglomera ve gnayslar üzerine oluşmuş topraklardır. Toprağın rengi kırmızı acık kırmızı ve sarı renktedir. Toprak iri taneli ve killidir. Toprak kireç taşı üzerinde oluşsa bile kireçli bir yapıda değildir bunun sebebi yeterince yıkanmış olmasıdır.

Toros dağlarında 1000 m den yüksek sahalarda toprağın rengi organik madde birikiminden dolayı koyulaşarak kırmızımsı kahve ve kahverengine dönüşmektedir.


1.2 KAHVERENGİ ORMAN TOPRAKLARI

Bu topraklar, Karadeniz Bölgesinde, İç Anadolu’da 1200 m’den
Yüksek alanlarda Trakya’nın kuzeyinde Yıldız Dağlarında İç Batı Anadolu’da ve Güney Doğu Toroslar’da yaygındır. Orman örtüsünün altında geliştiği için toprak organik madde bakımından zengindir ve koyu renklidir. Yağışın fazla olduğu eğimli alanlarda toprak asitli reaksiyon göstermektedir.

1.3 PODSOLÜMSÜ ve PODZOL TOPRAKLAR

Yıllık ortalama sıcaklığın 8°C’nin altında ve yıllık yağış miktarının 1000 mm üzerinde olduğu nemli çok nemli – soğuk ortamlarda kayın, sarıçam ve ladin ormanlarının altında gelişme göstermektedir. Bolu Aladağlar’da, Yıldız ve Doğu Karadeniz Dağlarında ve Uludağ’ın yüksek kesimlerinde bu topraklara sıkça rastlanır. Bu topraklar fazla yağıştan dolayı fazlaca yıkanmışlardır. Fazla yıkanmadan dolayı toprak asit reaksiyonludur ve besin maddeleri bakımından oldukça fakirdir.

1.4 SİEROZEMLER

Yıllık ortalama yağışın 300 mm’nin altında Konya ovasının doğu kesiminde görülen toprak çeşididir. Toprak organik madde bakımından oldukça fakirdir bu topraklar yıkanmanın azlığından dolayı açık renklidir. Karbonat birikiminden ve yıkanmanın azlığında dolayı toprak alkelen reaksiyon gösterir.

1.5 KAHVERENGİ STEP TOPRAKLARI

Yıllık ortalama yağışın 400 mm altında ve yıllık ortalama sıcaklığın 8 – 12 °C arasında değiştiği İç Anadolu Bölgesi’nde, Doğu Anadolu ovalarında step ve uzun boylu step örtüsü altında gelişme gösteren topraklardır.

Yağış azlığından dolayı yıkanma miktarı azdır ve buna bağlı olarak karbonatlar topraktan uzaklaşmamıştır. Bu topraklar alkalen reaksiyon gösteririler. Bu toprakların rengi kahve koyu kahve sarımsı kahve olup üzerinde genel olarak kuru tarım yapılmaktadır


1.6 KETANE ve KIRMIZIMSI KESTANE RENKLİ TOPRAKLAR

Yıllık ortalama yağışın 400 mm üzerinde, yıllık ortalama sıcaklığın
6 – 10 °C arsında bulunduğu İç Anadolu’nun platolarında, İç Batı Anadolu ve Doğu Anadolu’da uzun boylu ot vejetasyonunun altında gelişmişlerdir. Bu topraklar organik madde bakımından oldukça zengindir ve taneli yapıdadır. Üzerlerinde tahıl tarımı yapılmaktadır. Bu topraklar nispeten yıkanmış olduklarından dolayı karbonat bakımından fakir sayılırlar ve hafif asit reaksiyon gösterirler.

1.7 KİREÇSİZ KAHVERENGİ TOPRAKLAR

Bu topraklar, ana materyalin granit, silisli şist, andezit gibi silisli olan ve İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile İç Batı Anadolu’da 1000 m’nin üzerinde step ormanı veya kuru ormanlar altında gelişme göstermiştir. Besin maddeleri bakımından fakir olan bu topraklar yıkanmanın fazlalığından dolayı hafif asitli reaksiyon gösterirler.

1.8 KIRMIZIMSI KAHVERENGİ TOPRAKLAR

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tipik toprakları olan kırmızımsı kahverengi topraklar yarı kurak karasal iklim şartlarının etkili olduğu step vejetasyonu altında oluşmuşlardır. Sıcaklığın fazla olması ve demirin iyi oksitlenmesini sağaldığı için toprak kırmızı renk almıştır. Bu toprak üzerinde genellikle tahıl tarımı yapılmaktadır.

1.9 ÇERNEZYOMLAR

Yıllık ortalama sıcaklığın 3 – 6 °C, yıllık ortalama yağışın 500 – 700 mm arasında değiştiği Erzurum – Kars dolaylarında 1600 – 2000 m yükseklikteki plato alanlarında bazalt ve neojen karasal depoları üzerinde gelişmiştir. Bu topraklar üzerinde 1 m yi bulan çayır örtüsünden oluşan organik madde sıcaklığın azlığından dolayı yeterince ayrışamamaktadır. Topragın üst kısmı organik madde bakımından zengin alt kısmı ise (1 m altı) kireç bakımından zengindir.
Bu topraklar dünyanın en verimli toprakları olarak kabul edilir ama sıcaklığın yetersiz oluşundan dolayı üzerinde sadece sıcaklığın yererli olduğu alanlarda tahıl tarımı yapılır.

2-) İNTREZONAL TOPRAKLAR

Bu topraklar, ülkemizde aşınmanın devamlı olduğu dağlık alanlarda ve birikmenin hüküm sürdüğü alüvyal ovalarımızda ve dağların eteklerinde yaygın olarak bulunmaktadır. Bu topraklar ana kayanın etkisi altındaki topraklardır. Şöyle ki ana kaya kulu ise toprak kumlu ana kaya tuzlu ise toprakta tuzludur.

2.1 ANA METERYALİN ETKİLİ OLDUĞU TOPRAKLAR

2.1.1 Kumlu – Çakıllı Topraklar

Aşanımın aktif olarak devam ettiği eğimli yamaçlar boyunca aşağıda yayılışları ve özellikleri belirtilen ana kaya üzerindeki kumlu – çakıllı topraklar görülmektedir.

2.1.2 Filişler Üzerindeki Kumlu – Çakıllı Topraklar

Kuzey Anadolu ve Toros Dağları boyunca yer yer şeritler halinde uzanan kum taşı kiltaşı kireçtaşı çakıltaşı tabakalarının üzerinde oluşan topraklardır.

2.1.3 Volkanik Arazilerdeki Kumlu Topraklar

Kum ve mil boyutunda olan volkanik tüf ve kum gibi depoların çözünmesi ile oluşan topraklardır. Doğu Anadolu’da Sarıkamış dolaylarında, İç Anadolu’da Karapınar, Erciyes Karacadağ, Ürgüp – Nevşehir dolaylarında Afyon çevresinde Isparta Gölcük, İzmir Foça civarında ve Kızılcahamam dolaylarında görülür.

2.1.4 Aglomeralar Üzerindeki Çakıllı Topraklar

Yukarıda belirtilen alanlarda ayrıca aglomeralarda ince volkanik malzeme ile karışık çakıl ve blok boyutunda kayalar bulunmaktadır. Bu yerlerdeki topraklarda Aglomeralar üzerindeki çakıllı topraklar denilmektedir. Tarımsal değeri yok denecek kadar azdır.

2.1.5 Kristalen Şist ve Asit İntrüzifler Üzerindeki Kumlu Topraklar

Gnays mikaşist kuvarst, kuvarsit ve kuvarsit şist gibi °°°°morfik kayaçlar üzerinde oluşmuş topraklardır. Bu topraklara Yıldız Bozdağ, Aydın dağları, Güneydoğu Toroslar’da Kahramanmaraş Güney Marmara Bölümünde Kapıdağ yarım adası Doğu Karadeniz de Kaçkar dağlarında Bursa Uludağ’da sıkça rastlanır.

2.2 KALSİMORFİK TOPRAKLAR

Kireçtaşı marn gibi kireçli ana kayanın etkisine bağlı olarak oluşmuş olan topraklardır. Bu guruba vertisol’ler rendzina toprakları dâhil edilebilir.


2.2.1 Vertisol’ler ( Dönen Topraklar )

Killi kireçli depoların yaygın olduğu Muş Ovası, Ergene Ovası, Van Gölü’nün güney doğusunda Bursa – Karacabey arasında Menemen ve Bornova ovası ile Konya havzasının muhtelif yerlerinde Bafra Ovasının güneyinde kil miktarının fazla olduğu kireçli topraklara rastlanır.

Bu topraklarda kil fazla olduğu için yaz aylarında kurudukları zaman 1 m deriliğe kadar çatlaklar oluşur. Bu toprakların üst kısımları organik madde bakımından zengin olduğu için koyu renkli topraklardır. Bu topraklar tarım için elverişli değildirler.

2 2.2 Rendzinalar

Bu topraklar killi – kireçli göl depolarının veya yumuşak kireçtaşının yaygın olduğu İç Anadolu’da, Ege ve Doğu Anadolu’nun çöküntü sahlarında çok yaygındır. Bu topraklar kireçli ve koyu renklidir. Besin maddeleri bakımından zengin olan bu topraklar tahıl tarımı için elverişlidir.

2.3 HALOMORFİK TOPRAKLAR

Bu topraklar delta alanlarımızda toprakların deniz suyuna temas etmesiyle oluşurlar. Toprak oluşumu tersine dönmüştür yani torak toprak olmaktan uzaklaşır. Bu topraklar tarıma elverişli değildir. Ülkemizde delta ovalarının deniz kenarında görülürler.

2.3.1 Solançaklar ( Tuzlu Topraklar )

Bu topraklar Konya Ovası’nın alçak kesimlerinde delta ovarlımızın deniz kenarında Erzurum Ovası’nın merkezi kesiminde görülürler. Yaz aylarında toprakta birikmiş olan tuz buharlaşmanın etkisiyle toprağın üst kısmında birikir. Bu topraklar üzerinde tuzlu topraklarda yetişen otlar yetişir ve tarım yapılmaz

2.3.2 Alkali Topraklar

İç Anadolu’da Ereğli’nin kuzeyi Karapına’ın doğusu ve kuzeyinde görülürler. Bu topraklar kuvvetli alkalen özellik gösteririler. Ana kayada buluna karbonatlar toprağın yüzeyinde birikmişlerdir bu yüzden kuvvetli alkalen reaksiyon gösteririler. Bu topraklar üzerinde tarım yapılmaz ve üzerlerinde nadirde olsa cılız otsu bitkiler yaşar.

2.3.3 Tuzlu Alkali ( Çorak Topraklar )

Bu topraklar iki şekilde oluşmaktadır ya ana kayanın tuzlu ve alkali olmasından yada tuzlu alkali maddeler bakımından zengin olan yer altı ve taban suyunun yüzeye buharlaşmanın ( kapileritenin ) etkisiyle çıkmasının ve birikmenin etkisiyle oluşurlar. Bu topraklara Oltu Narman havzası, Kağızman – Iğdır – Kötek üçgeninde, Şebinkarahisar civarında. Kıyı bölgelerimizde ise Antalya – Serik arasında Burdur Acı göl civarında görülür. Bu topraklar hiçbir işe yaramayan en verimsiz topraklar arasında yer alırlar.

2.4 HİDROMORFİK ve ORGANİK TOPRAKLAR

Bu guruba giren topraklar yılın belli bir bölümünde veya tamamında su altında klan sahalarda, ayrıca yüksek dağlardaki çukur alanlarda ve çayırlar altında oluşmaktadırlar.

2.4.1 Hidromorfik ve Gly Topraklar

Bu topraklar taban suyu seviyesinin yüksek olduğu Muş Ovası, Erzurum Ovalarının doğu kesimlerinde Çukurova’da eski akarsu yataklarında Menderes, Gediz, Yeşilırmak, Çarşamba ve Adapazarı ovalarında toprağın uzun süre su altında kalması ile oluşmuşlardır. Bu topraklar sürekli su altında kaldıklarından dolayı asitli reaksiyon gösteririler ve bu topraklar üzerinde suyu çok seven sazlıklar ve kamışlıklar yetişir buna bağlı olarak ta bu topraklarda organik madde birikimi oldukça fazladır. Bu topraklar oksijensiz bir ortamda oluştuklarından dolayı genelde renkleri boz, yeşil, mavimsi renktedirler.

2.4.2 Yüksek Dağ – Çayır, ve Turba veya Organik Topraklar

Orman sınırının üstünde kalan dağlık alanlarda, özellikle Kuzey Anadolu dağlarındaki alpin çayırlar altında bu topraklara rastlanır. Bu alanlarda toprak oluşum süresi 2 – 4 aylık dönemi geçmez bu durumun bir sonucu olarak toprak kalınlığı 15 – 20 cm geçemez ve toprak asit reaksiyonludur. Bu topalaklar üzerinde alpin çayırlar yetiştiği için organik madde bakımından zengindirler.


2.4.2 Turba ve Organik Topraklar

Bu topraklar göl kenarlarında suyu seven bitkilerin atıkları altında gelişmişlerdir. Bu topraklara Maraş grabeninde Köyceğiz Gölü çevresinde Sultan sazlığında, Simav, Erdek, Abant ve Yeniçağ gölleri kenarlarında Uludağ, Nurdağ ve Aladağlar’daki çukur alanlarda rastlanır

3-) ZONAL TOPRAKLAR TAŞINMIŞ TOPRAKLAR

Devamlı olarak taşkına uğrayan alanlarda oluşan millenme ve aşınmaya uğrayan alanlarda çözülmüş ana materyalin taşınması, toprak oluşumunu engellemektedir. Bu sahalarda hem aşınmaya uğrayan kısımlarda hem de birikmenin olduğu alanlarda toprakta horizonlaşma gerçekleşememektedir. Bu topraklarda sadece A horizonu ( A katı ) oluşur

3.1 ALÜVYAL TOPRAKLAR

Devamlı olarak taşkın ve millenmeye uğrayan delta sahlarında ve taşkın ovarlarımızda bu topraklara sıkça rastlanır. Buralar Çukurova, Asi, Göksu, Köyceğiz, Büyük ve Küçük Menderes, Gediz, Bakırçay, Sakarya, Bafra, Çarşamba, delta ovaları ile Konya ovasının kenarları Muş, Erzurum, Erba ve Niksar ovalarının merkezi kesimlerinde. Alüvyal topraklar akarsular tarafından taşındıkları için ince ve mil boyutundadır. Bu topraklar dikey yönde çok fazla değişiklik gösterirken yatay yönde pek değişiklik göstermezler. Alüvyal topraklar işlemeye uygun ve tarım için elverişli topraklardır.

3.2 REGOSOL’ LER

Kumlu depolar üzerinde bulunan topraklardır. Çoğunluğu kum boyutunda olan asitik karakter gösteren volkanik arazilerde oluşmuşlardır. İç ve Doğu Anadolu bölgesindeki volkanik arazilarde bu topraklara rastlanır. Bu topraklar kumlu oldukarı için bünyelerinde su barındıramazlar suyu hemen alt tabakaya geçirirler. Bu sebepten dolayı toprakta humuslaşma meydana gelemez ve bununda sonucu olarak toprak verimsizdir. Bu toprakların kumlu olması yumrulu bitkilerin yetişmesi için elverişlidir sulama yapılmak şartı ile.

3.3 KOLÜVYAL TOPRAKLAR

Dağların eteklerinde ve yamaçlarında taşınan toprakların birikmesiyle oluşurlar. Bu topraklar iri taneli bir görünüme sahiptir. Bu topraklar bağ bahçe tarımına uygundur. Üzerlerinde ormanlar yetişebilir.

3.4 LİTOSOL’LER ( TAŞLI TOPRAKLAR )

Dağlık alanların eğimli yamaçlarında aşınmanın sürekli devam etmesi nedeniyle ana materyalin çözünmesinden oluşmuş topraklardır. Bu topraklar her dağlık alanın eğimli yamaçlarında oluşamaz ancak anakayanın kalker mermer gibi taşarlın olması gerekir. Bu topraklar tarım için elverişli değildir ve üzerlerinde bitki örtüsü yoktur. Ülkemizde bu topraklara Akdeniz bölgesinde Taşeli platosunda Boz dağlarda Bitlis dağlarında İç ve Doğu Anadolu’daki volkanik konilerde rastlanır.

tümülüs

tümülüs

 

 

Açılmış bir tümülüs





















Tümülüs Planları ve Girişleri


Tümülüs; kral,kral ailesi,yerel beyler ve zenginler için inşa edilen mezar yapılarıdır. Tümülüsler yerleşim yerlerine yakın ve yerleşim yerine hakim tepelerin üstünde yer alır. Önce zemine mezar odası inşa edilir, bazen de ana kaya oyularak oda haline getirilir, ceset ve mezar armağanları bu odalara bırakıldıktan sonra üstü muhtelif malzemelerle kapatılır,

Tümülüs yapıları ölen kişinin toplum içindeki statüsü tümülüsün yapılacağı tepenin jeolojik durumu ve mezar armağanları yapıda farklılık gösteren faktörlerdir. Bu nedenle Tümülüs yapılarından bir standart yoktur.

Bir uygarlığın yıkılışı ile aynı topraklarda kurulan yeni uygarlık tarafında bir önceki uygarlığın Tümülüslerini kullandıkları bir çok arkeolojik kazılarda gözükmektedir,

Tümülüslerde ortak yön mezar odası ve mezar armağanlarıdır. Tümülüsler 2 şekilde görülür


1- çok odalı mezarlar biz bunlara aile tipi Tümülüsler diyoruz girişleri vardır, mezar odalarına önceden yapılmış tünellerden gidilir, aileden her ölen bu tür tüneller içinde gidilerek ceset diğer cesetlerin yanına bırakılırdı.


2- tek odalı Tümülüsler bu Tümülüslerde tünel yada girişleri yoktur. Tümülüslerin yüksekliği ve katmanları o Tümülüs de giriş olup olmadığını,mezarın zenginliği hakkında bilgi verir, Tümülüslerde tünel girişleri Güneybatı ve Kuzeydoğu yönlerinden yer alır, bu tür Tümülüsler çeyrek dilim yöntemi ile kazılacak ise önce Güneybatı yönündeki dilim seçilmeli eğer bir sonuç alınmaz ise kuzeydoğu yönü
Ne denk gelen dilim seçilmelidir.

Bazı Tümülüslerde zeminde mezar odası yerine lahit tipi mezar sandukaları bulunur, bazılarında tuzak sistemi yada yanıltmalar bulunmaktadır, yanıltmalar; asil mezar üstüne boş bir oda inşası,sahte odalara giden tüneller bazılarında ise armağanları başka bir oda içinde yer almaktadır.

Kaya mezarlarından olduğu gibi Tümülüs mezarların bir çoğu kendi döneminde soyguna uğramıştır.Tümülüslerden definecilerin bekledikleri gibi çil çil altın bulunmaz,Tümülüslerin içinde ölenin yaşarken kullandıkları muhtelif eşyalar bulunur, şayet Tümülüs bayan ise muhtelif takı ve süs eşyaları bulunmaktadır…























Rusyada bir tümülüs açma çalışması:















TÜNEL VE DEHLİZLER

TÜNEL VE DEHLİZLER

Erken Roma dönemine ait ölü defin yerleridir. Bir tepenini içine doğru 20 metre civarından gider.


Bu dramosların ele veren en etkin yüzey bulgusu mıcır tümsekleridir... çöküntüler... dramos inşası esnasında kullanılan muhtelif malzemelerdir... neden mızır diye ısrar etmemizin sebeplerinden biride budur. Mızır çok şey demektir. Belki de bir çoğumuzun üzerine basıp geçtiğimiz, umursamadığımız olay, umursamayız çünkü gözümüz aklımız kaya çiziklerinden başka bir şey görmüyor...

Bu dramoslara 3- ila 3.5 metre derinliğinden kuyulardan inilir. Kuyu bir yuvarlak taş ile kapalıdır. ( işte değirmen taşının anlamı buradadır) İşte bu taşın diğer yüzeyinden yada altında dramosların krokisi bulunur. ( Definecinin meşhur haritası) bu krokiye göre hareket edilir.

kuyunun bitiminde yatay açılan dramos yada dramoslar mevcuttur. uzunlukları 19-21 metre arasındadır, genişliği 55-80 cm yüksekliği 150 cm dir. Dikkat edilecek en önemli konu;

1- Dramosun zemininde farklı bir taş

2- Dramosun duvarlarından farklı veya figürlü taşlar.

V işareti

V işareti

 

 



definede V işareti:

1.V beş anlamındadır.V nin sivri ucu istikametinde 5 adım atılarak gelinen nokta araştırılır.

2.V işaretinin açık uclarının arası ölçülür.ölçülen her cm 1 adım olarak V nin sivri ucu istikameti araştırılır.

Başka yorum:
İster ter "V" isterse düzü hepsi mezardır mezar hemen altındadır.iki örnek tartışmasız olarak mezarın nasıl bulunacağını. V sembolünün altında her han gibi bir figür varsa zemin altı kaya mezarıdır

yengeç işareti

yengeç işareti

 

 





yengeç işareti: bir idogram olarak pek çok uygarlıkta farklı amaçlar için kullanılmıştır. Ancak bu çeşitlilikte tek ortak yön tehlike ve dikkat noktasıdır.
Aynı zamanda tılsım ve büyü kullanılan bir alanı da temsil eder. Eski kabalistlerin birçoğunda bu durum çok açıktır.
Büyü yapılmış bir alan içerisinde bir suyun bulunması akrep ve yengecin doğasıyla özdeştir. Bu itibarla işaret çözümlenirken akarsu, göl, bataklık veya havuzun araştırılması kaçınılmazdır.
Teklikenin çok yakın olduğu imajı da verilmiş olabilir. Yengeç sembolü ile gömü - define - saklantının değirmen arkları içinde olabileceği bilinmektedir. İşaret büyük ise ve üzerinde istavroz (aile putu) varsa bu durumda işaret bir kapak olabilir.

yılan işareti

yılan işareti

 



Yılan işaret:Kabartma yılan mezar taşında değilse kesin hazinedir.ancak kabartmalarda kafa ölçümü yapılır.açık yılanın malı özel hesaplama ile bulunur.burada gördüğümüz yılan tırmanan yılan.bununda boy ölçüsü gereklidir.yürümekte olduğu istikamet emanet yönüdür.diğer yılanlar kayada veya toprakta olabilir.bu ise sadece kaya içinde yada mağaraya konulan gömülerdir.işaretlerde ve özellikle yılanlarda tam yer belirlemesi yapamayız.bunun sebebi ise kesinlikle bilgiyi saklamak şeklinde algılanmamalıdır.yılan işaretlerinin o kadar çok geniş bir ifade yelpazesi vardır ki ezbere yapılacak her tarif okuyucuyu kesinlikle yanıltır. tabikii şöle diyelim yılan korkunca kaçan ve sürünen bir hayvandır. ayrıca yılan yuvası daima deliklerdir.öyleyse şöyle size bir ipucu vereyim.yılanın ağzı açık gibi görünüyor. emanatini arkasında ara.birde iyi bak derim eğer kapalıysa ön istikametinde bir delik mutlaka bulunur.


1- Çöreklenmiş yılan: başı dışarıda ise iç sarımı baktığı yer önemlidir.ancak mıntıkanın ayrı bir yerindedir.çörek yılanın malı kaya kütlesi altında olur..


2- Çöreklenmiş başı içinde olan yılan: emaneti içinde yada yanındadır.kuyruk kısmı önem arzeder.mutlak bir yön verilmiştir.baş kısmından yön bulabiliriz.

3-Birbirine sarılı öpüşen yılan: bu iki yılanın arasında bir ıstavroz veyahut başka işaretler bakınız.en planlı gömülen paralardır.gerçekten zordur kesinlikle malı yanında değildir. çevresinde bir yerdedir.takiple hazinenin en son iaşreti çevrede araştırılır...


4-Direğe sarılı yılan: yukarıda yazdığım tüm yılan işaretleri uzmanlık isteyen bir alandır.buda son işaretini arayan bir nişandır.sarkan kuyruk yönü önemlidir.ölçülecek son noktayı tespit edilerek emanet orada aranacaktır.yani aranacak uzaklık 26-27 metere civarlarındadır



Diğer yorum:

yılan figürünü bir çok medeniyetler kullanmış.asıl urartulara aittir.sonradan roma iskender bizans hatta son dönemde ermenilerde kullanmışlar.oyma yılan bizans ve ermeni dönemlerinde daha fazla yaygındır.fakat sonuç itibariyle b fark yoktur.yılan işareti olan yerde kuru yada akan dere gözlenir.yada patika yolları gösterir.yılanlar mezar bekçisi olarak figür edilmiştirler.yani biz br yılan gördüğümüzde tamam bunun malı bir küp bir teneke böyle bişey düşünmeyin.mezardır.artk mezardn ne çıkarsa bahtınıza.tabi mezardan hariç kayalara parada koyuyorlardı.tabi bunların bazı hesaplarıda var.zaten yılan figürlerine baktığınızda bir çoğunda yanında ikinci ufak bir işarette olur. yılanlar ağzı kapalıysa mezar toprakadır.ağız açık ise kaya mezarıdır ve çatal dil varsa o zaman kapalı yada zamnala açılmış bir mağarayı gösterir.hatta bazı yılanlar timülüsleri gösterir.




Diğer yorum:

arkadaşlar yılandan çokmu korkuyorsunuz okadar da deyıl yılan soğuk olduğundan ınsan bıraz tıskınır dokunmasan sorun olmaz işaretlerıne gelınce herkes bır yorum yapıyor bırde benım yorumuma bakın bır arkadaşim bırtaşin ustunde bır yılan resmı vardedı gıttım baktım 50 cm boyunda kafasını kaldırmış dılını çikarmış bakıyor anlamını sordu dedım su içmeye gıdıyor yakında su varmı ılerde eskı bır çeşme var dedı gıttık dedım arkadaş kazma kurek gotur aldı geldı bekledık sağolsun gıttğınde bırkaç kışıyede soyledı geldıler çeşmenın dibini kazdırdım 2 m den bır çamurdan yapılmış bır kup çift saplı ustune bır taş konmuş gozuktu dışarı alındığında ağzı peçetlenmış ve mumlanmışdı bunu goren arkadaşlar benım yerımdı falan derken bırbırıne duşduler ve para jandarmaya kaptırıldı arkadaşlar dıleğım şudur bu işi en az bır kışı ençok ıkı kışı yapın bulduğunuz resımlerı da kırmayınız her resımde para vardıye bır şeyyok çoğunluğu fıgurolarak yapılmış sıze kolay gelsın


Diğer yorum:

degerli arkadaşlar ben kandırada askerlik yaptım orda bir yılan gördüm.yılan oyma 2 kıvrımlıydı agzı açıktı dili çatallı idi yani 3 dili vardı .sagdaki dili uçuruma bakıyordu es geçtik. soldaki dili dereye bakıyordu es geçtik. ortadaki dilin istikametinde ilerledik.dil patıka yola bakıyordu.yol geldi toprak uçurumun(yar diyoruz)önüne kadar geldik. baktıkki yarın yüzeyinde açılmış magara.asker oldugumuz için hiç birşey yapamadık. ama dikkatli bakıldıgında magaranın agzı sonradan açılmıştı. başka bikaçtane yılan gördüm. agzı açık olanların parası hemen hemen hapsi magaradan alınmış gördük. horasan ilçesinde bir yılan var kırmamışlar ama parasını almışlar. yılanın bir kıvrımı var yanında kalp resmi var kalp yılanın kafa istikametinde yaklaşık 100 metre ilerisinde kalp şeklinde yeri resmi kazıyla eşmiş ve parayı almışlar. paranın koyuldugu yerin yanlarını toprakla şişirip bildigimiz kalp şekline getirmişler.bazı arkadaşların tespitleri çok doğru yılanın ağzı açık ise kapalı magara arayacagız,yılanın agzı kapalı ise toprakta arayacagız.



Diğer yorum:

yılanın baktığı yönde bir dere yatağı var mı ? ikincisi dili dışardamı ? sonra üzerinde pulları var mı ? varsa pulu dolu olan var mı ? öncelikle yılanın boyunu tam olarak ölçün her cm ölçüyü 72-78 cm ile çarpın (ortalama) yani her cm bir adım, dili dışardaysa dere yatağı varsa dere yatağını takip edin dereye yılanın baktığı istikamette bir dere daha birleşecek birleşen noktada taş yığınları olacak orayı kazın ve asıl malı değil ama hediyesini bulacaksınız . Yani dili istikametinde, dildeki çatal iki derenin birleşmesini de ifade ediyor .Üzerinde pul varmı varsa diyelim yılanın boyunu enine olarak 5 pul kesiyor pullardan biri dolu yılanın baktığı istikamette tümülüs ve yahut kayalarda magara veya oda var sadece 1 tanesi dolu diğerleri boş ve tuzaklı , dolu odaya boşlardan girebiliyorsunuz .dilinin uzunluğu bize iki derenin uzaklığını ve hediyesini anlatıyordu , yılanın boyu ise asıl gömüyü ama kesinlikle dikkatli olmalıyız.


YILAN İŞARETLERi VE ANLAMLARI:

Yeryüzündeki hemen hemen tüm tradisyonlarda yer etmiş bir semboldür. Yılan sembolizminin işlendiği tüm inanışları ve mitleri tek tek saymak olanaklı değilse de, bu sembolün kullanıldığı tradisyonlara birkaç örnek verilebilir:
-Musevilik, Hıristiyanlık ve İslam tradisyonları. (Şeytanın ve kimi zaman aklın sembolü olarak kullanılır.)
-Sümer tradisyonları. (Yer ve gök ilahlarını yaratanlar biri erkek biri dişi olan iki yılandır.)
-Eleusis misterleri, İsis misterleri ve Mitraizm inisiyasyonları. (Eleusis inisiyasyonunda kozmozun oluşumu Kibele ile Orion adlı yılanın sevişme vibrasyonlarıyla açıklanır. Orfik inisiyasyon merkezi Delf Tapınağı'nda birbirine helisler çizerek dolanmış üç yılandan oluşan bir bronz sütun bulunuyordu ki, bu sonradan İstanbul'daki Sultanahmet Meydanı'na getirilmiştir.)

-Eski Yunan tradisyonları. (Hermes'in ünlü, "kadüse" denilen çift yılanlı asası ve Asklepios'un Bergama'da da görülen, başları aynı dairesel kapta, süt içen iki yılan sembolü.)

-Mu tradisyonları. [J. Churchward'a göre Mu kolonilerinde, yedi başlı yılan, yılanlı ağaç, yumurtalarının çevresinde spiral biçimde çöreklenmiş yılan, iki "S" biçiminde çift yılan, iki noktalı (yıldızlı) yılan, veya içinde noktalar (yıldız konumları) olan "S" biçimli yılan sembollerine rastlanmıştır.
-Doğu ezoterizmi. (Reenkarnasyon ve kozmik gelişimin devri-hareketini ifade eden, kuyruğunu ısıran yılan sembolü.)

-Mezopotamya ve Hint ezoterizmi. (Kadüse benzeri çift yılanlı asa.)
-Budist ezoterizm ve tantrizm. (Dünya'nın ve insan bedeninin enerjetik ekseninin çevresinde dolanan iki akımı temsil eden iki yılan sembolü)
-Hinduizm. (Gelişimi ve devri-hareketi temsil eden "Ananta" yılanı ve süt denizinde çift rotasyon hareketleri yapan "Vasuki" yılanı)
-Eski Mısır tradisyonları. (Uç başlı yılan, kanatlı iki yılan, başında iki boynuz ve bir disk taşıyan yılan, yaratıcı yılan "Kneph"ve"Apofis" yılanı)
-Quiche (Kişe) ve Maya tradisyonları. (Dünya insanını meydana getiren mavi-yeşil tüylerle kaplı uçan yılan)

-Minos tradisyonları. (Yılan tanrıça)
-Hitit tradisyonları. (Göktanrı ile mücadele halinde tasvir edilen yılan)
-Selçuklu tradisyonları. (Kabartmalarda çift yılan)
-Çin, Japon ve Batı tradisyonları. (Ejder biçimine sokulmuş tüylü ve tüysüz yılan)
-Kimi Afrika kabileleri tradisyonları. (Yaratıcının imajını, yaşamın devri-hareketini ve reenkarnasyonu temsil eden çöreklenmiş piton yılanı)
Ezoterik bilgilere göre, yılan sembolü, her sembol gibi, farklı anlamlarda kullanılmakta olup, sembolün anlamı kullanıldığı yere göre değişmektedir. Bununla birlikte, ezoterik bilgiler biraraya getirildiğinde bu sembolün başlıca yedi anlamda kullanıldığı görülmektedir:
1- Yeryüzündeki tradisyonların çoğunda, bilindiği gibi, şeytanı yani menfi tesiri ya da nefsaniyeti temsil eder.
2- Rüyalarda, kötülüğü, nefsaniyeti, ahlak bakımından geri fakat kurnaz varlıkları temsil eder
3- Kimi tradisyonlarda spiral galaksiyi ve spiral bir galaksi olan Samanyolu Galaksisi’ne ait bir uygarlığı ve ırkı (genetik bakımdan) temsil eder
Kimi araştırmacılara göre, Aztek, Maya ve İnka tradisyonlarındaki, insanlara uygarlığı öğrettikten sonra göklere geri dönen yeşiltüylü yılan ilah Quetzalkoatl inanışında, Attikalılar’ın ilk kralları yılan-ilah inanışında, Slav tradisyonlarındaki kahraman yılan-oğlu Vseslaviç inanışında, İskandinav tradisyonlarındaki yılan kılıklı ilah Votan inanışında ve benzeri birçok inanışta, Tevrat'ta Elohim adıyla belirtilen kozmik biyokimyacılar tarafından imal edilmiş bu galaktik insan tipi yada galaktik ırk sözkonusu edilmektedir.
4- Yılan sembolü kimi biçimsel kullanımlarında çiftyıldız Sirius'un yörüngesini temsil eder. Örneğin, Mayalar, yeşil tüylü yılan ilah Kukulkan'ı, bir çiftyıldız olduğundan "S"ler çizecek şekilde dolanan Sirius'un yörüngesini gösterecek şekilde "S"ler çizen bir yılanla temsil eder ve yıldızın yörüngedeki konumlarını, yılan içine yerleştirilen yuvarlak yeşim taşları ile gösterirlerdi. Eski Mısır'da bu yörünge, her gün güneşi taşıyan Ra'nın -ki Ra, ezoterik bilgilerde fiziksel güneşle değil, spiritüel bir güneş olan Sirius ile ilişkilendirilir- peşinde dolaşan Apofis yılanıyla sembolize edilirdi. Aslında iki yıldız sözkonusu olduğundan iki yörünge, kimi sembolizmlerde birbirine dolanan iki yılanla temsil edilmektedir.
5- Yılan sembolü, kimi kullanımlarında, özellikle "uroboros" (ouroboros) adı verilen, kuyruğunu ısıran yılan biçiminde çizildiğinde, kozmik gelişimin devri-hareketini ve doğum-ölüm çemberi de denilen reenkarnasyonu ifade etmektedir. (Reenkarnasyon, yılanın deri değiştirmesi sembolizmiyle de ifade edilir.)
6- Yılan sembolü tantrizm ve yogada kundalini enerjisini temsil etmek üzere kullanılır.
7- Yılan, kimi zaman da, kozmik güçler, dualite, "akışkanlar" , kozmik oluşumların, spiral galaksilerin meydana getirilmesi, Sirius'un yörüngesi, ruhsal tekamüller ve kozmik devri-hareketler, kozmik nesnelerin periyodik dolanımlarını belirtmek üzere zaman ile ilgili çeşitli anlamlara gelen spiral sembolünün somut olarak temsil edilmesinde kullanılmaktadır
Define Sembolü yılanlar o arazideki dereyi ya da su kanalını ya da namlı at arabası yolunu verir. Yılanlar çizim olarak, bazen kabartma bazenda hafif oyma yapılmışlardır. Kabartma yılan o bölgedeki suyu bol dereyi simgeler gömü dereye yakındır. Yılanlar önce alanı verir sonra para noktasını. Yılanların şifresi ya noktalanmış olan noktada, ya da çatal dildeki V de ya da V yapan kuyrukta olur. Bazen da boğumunda olur. 3 boğum, 5 boğumlu olması 3 dere kıvrımında da parayı müjdeler, 5 ise beş dere kıvrımında para müjdeler. Paranın arazideki tam noktası ise şayet boğumda sağa ya da sola kayık nokta yoksa derenin kıvrıldığı yerde orta merkezdedir. Yılanlar bazen başı kesik bazen da kuyruğu kesik çıkar karşımıza bunun anlamı ise; dere boyu ya da su kanalı boyu daha aşağıya gitmemeyi şifreler. Olay yerini cevrelemiştir yani kesmiştir alanı zaten başı ya da kuyruğu kesik yılan gördüğünüz de bakın dereye ya da kanala aynen yılan gibi derenin arazinin bombeli oluşundan dolayı bir noktadan sonra devamının görünemez olduğunu göreceksiniz yani yılanda görünmeyen baş ya da kuyruk gibi. Kısacası işareti görünce arkadaşlar onun o bölgedeki belirli bir arazi ya da derenin krokisi olduğunu unutmayın. Ayrıca yılan daire yaparsa parası kendisindedir. Yani bulunduğu kaya da ya da o kayanın 3 metre güney tarafındadır.
Yılanda kıvrımlar derin ise dereyi işaret eder. Çok derin değilse yolu işaret eder. Yılanın yönü çök önemlidir. Yılanın şekline benzeyen dereyi dolaşın. Kıvrımlı noktalarda dikkatinizi çeken birşey var mı? V, + , O işaretlerinden birini arayınız. Dikkatli olunmasında fayda var


Bu işaret kabartma ise roma dönemine aittir. Eğer ağzı açık ve dili dışarda ise tehlike işaretidir. Altın gömüsünün üzerine zehir dökülmüştür. Yani çıplak elle dokunmayınız. Malı ise kayanın kendisindedir. Kayayı yokladığınızda boşluk sesi gelen yeri sert bir cisimle kırarak malzemesini alabilirsiniz.
YILAN İŞARETLERiNDE ÖNEMLİ NOTLAR
1-Yılan kayanın üzerine çöreklenmiş şekilde yapılan bir yılan varsa mal o yılanın altındadır.
2-Yılan kayanın üzerinde iki büklüm olmuş ve ileri bakıyorsa para iki yerde vardır.
3-Yılanın ağzı açıksa gömü arkasında aranır veya bir delik olmalı.
5-Yılanın dili dışarıdaysa,kapartma ve sırtı pulluysa tehlikeli olup mal tuzaklıdır.
6-Yılanın ağzı açık ve dili dışarıda ise tehlike işaretidir.Malın üzerine zehir dökülmüştür yani çıplak elle dokunmayın.
Mal ise kayanın kendisindedir.Kayayı yokladığınızda boşluk gelen yeri sert bi cisimle kırıp malı alabilirsiniz.
7-Yılan daire yaparsa parası kendisindedir.Yani bulunduğu kayaya o kayanın 3 metre güney tarafındadır.
8-Yılan işaretlerinde değişik veya farklı yönler varsa bu kesin gömü ile birlikte mezarıda temsil eder.
Bu alanda mezar ve içerisinde mal var anlamına gelir.
9-Yılanın bir gözü kör ise kör olan gözün baktığı istikamette araştırma yapılır.
10-Yılanın ağzı kapalıysa mezar toprakta olur.
11-Yılan ağzı açık kabartma yılan iki yere yönlendirilir ilki V mantığıyla ağzın derin kısmı ile uç kısmı arası
dik olarak ölçülür ve her cm 1 adım sayılarak gidilirse küçük bir emanetin olduğunu ikinci bir alternatif olarak
yılanın boyu ölçülerek alınan sonuç her 1cm 1 adım olarak sayılarak geride bir işaret yada malın olduğunun emaresidir.
12-Yılanda çatal dil varsa ozaman kapalı yada zamanla açılmış bir mağrayı gösterir..
Hatta bazı yılanlar tümülüsleri gösterir.
Eğer dili dışardaysa ve 3cm civari ise 100 metre civarında mal araştırması yapılır.
Dili dışarda değilse kuyruk tarafından ölçülerek gidilecek
Kabartma olması her iki yılan arasında haç veya çarpı işareti olması büyük hazineyi temsil eder.
13-Bazı şekiller yılanı andırmakta ise de gerçekte hakikaten o şekil bir yılan resmi olmayabilir.
Yılan figürüne baktığın zaman şeklinin yılan olduğunu hemen fark edersin.
Bu durumda yılanı iyice incelersin
Yılan düzmü kıvrımlı mı?
Dili dışarda mı?
Hareket halindemi yoksa durgun vaziyette mi?
Veya bir tümseğe mi çıkıyor?
Bu gibi vaziyetleri iyice incelenmelidir yorumuda ona göre yapılır.
Hareket halinde bir yılanın parası kolay alınır ama hareket halinde olmayan çöreklenmiş bir yılan işaretinin emaneti biraz zor alınır.
Bu arada yılanların yaşamı ve yılanların hareket tarzları hakkında bilgi sahibi olmak gerekir ki şekillerden bir mana anlam çıkarabilesin.
14-Yılan tehlikelidir ağzı açıkmı kapalımı yani dili dişardamı değilmi ağzı açık ise yılanın boynunu ölç ve adımla mal önünde demektir burada kapalı mağara aramak gerekir.
Ama yılanın ağzı kapalı ise bundan malı yılanın boyunca arkaya adımla demektir.
Bu işaretin malınıda emanetini toprakta arıyacağız.


15-Yılanın kıvrımlı olması ve yanında kalp işareti olması halinde çevrede kalbe benzer yükseltilmiş toprak bir alan yada kayalık bir alan aramalıyız.
16-Yılanın kaç adet kıvrımı var ise o kıvrım kadar işaret vardır.Fakat her bir kıvrım duruş yönünün dilinin ağzının açık kapalı olmasının farklı anlamı vardır.
Yılanın baktığı yönde bir dere yatağı var mı?
Dili dışarda mı?
Üzerinde pulları var mı?
Varsa pulu dolu olan var mı?
Öncelikle yılanın boyunun tam olarak ölçün eğer yılanın arkasında bir yuvarlak işareti veya haç, put oyma yada kabartma varsa ki bu paranın en belirgin işaretidir.
Her cm ölçüyü 72-78cm ile çarpın (ortalama) yani her cm bir adım,ve baktığı yöne doğru yürüyün ve karşınıza gelecek taş yığını veya toprak
yığınının altında arastırma araştırın.Eğer dere kenarında ise derenin kıvrım yaptığı yerde bir kaya veya kaya gurubunun altına veya ulu ve büyük ağaç olan bir
alanda olabilir.Batı tarafına mezara odaklı araştırmanızı yönlendirin.
17-Yılanın dili dışarda ise dere yatağı varsa dere yatağı takip edilir dereye yılanın baktığı istikamette bir dere daha birleşecek birleşen noktada
taş yığınları olacak orayı kazın asıl mal değil ama hediyesinin bula bilirsiniz.Yani dili istikametinde,dildeki çatal iki derenin birleşmesini de ifade ediyor.
Üzerinde pul varsa diyelim yılanın boyunu enine olarak beş pul kesiyor pullardan biri dolu yılanın baktığı istikamette tümülüs veya kayalarda mağara veye oda var
sadece birtanesi dolu diğerleri boş ve tuzaklı,dolu odaya boşlardan girebiliyorsunuz.Dilinin uzunluğu bize iki derenin uzaklığını ve hediyesini anlatıyor
yılanın boyu ise asıl gömüyü gösteriyor çok dikkatli olmalısınız.Etrafında yılanın gireceği büyüklükte bir delik olmasının yılanın kabartması ve oymasının
v.s bir çok şeyin önemi var diye biliyorum.
18-Eğer yılan kıvrılmış ve kafasının havaya kaldırmışşa baş kısmının iştikametinde 200 m mesafeye kadar alan araştırılır ilerde bir su kaynağının çeşme
veye benzeri bir oluşum aranır bu yerde iyi bir gözlem sonucu neticiye ulaşılır ve rahatsız edilmemesi anlamındadır.
19-Eğer yılanın kuyruğu kayanın alt ucuna kadar kıvrılarak uzanıyorsa ve kuyruğun uç kısmı bir çizgiyle ayrılıyorsa para o kayanın altında bir odada demektir.
20-Kartal şahin gibi bir yırtıcı kuş tarafında yakalanmış bir yılan olan işaretin olduğu yerin altına bakmak gerekir.Yırtıcı bir kuş yılanı yakaladığında yukardan aşağa
bırakarak ölmesini sağlar.Yüksekten çevreye bakıp yılana benziyen bir şey bulmaya çalışalım sonuç verecek mi yüksek bir noktada yılana benzer bi şey bulursanız
bir ihtimal o yılana benzettiğiniz şeyin altında olabilir.
21-Oyma yılanlar uğraşmak çok zordur fakat tehlikesi azdır kabartma yılanlar çoğunlukla Bizans'tır.Rumlar'dan da kalmadır fakat tehlike oranı yüksektir .
Zehirli gazlar veya buna benzer kimyasallar parayı korumaya almış olabilir kabartma yılan,mağara göstermez mezar para ve kıral yollarının üzerine resmedilmiştir.
Her zaman para anlamına gelmeyebilir.
22-Eğer su yılanının su kenarında ve ya suyun içinde kayalarda resmedilmiş ise bu demek oluyor ki suyun içinde bir emanetin daha olduğunu bize anlatıyor.